Ülkemizde geçici koruma sağlanan yabancılarla ilgili düzenleme 15.01.2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 2,5 milyonu aşan Suriyeli sığınmacının olduğu Türkiye’de işverenler gerek kolay istihdam gerekse de ucuz işçilik kapsamında Suriyelileri çalıştırmaktadır.
İşte bu kapsamda Suriyeli çalıştıran işverenlerin nelere dikkat etmesi gerektiği özellik arz etmektedir. Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelikle birlikte kısaca bu hususlara değinelim.
– Geçici koruma sağlanan yabancılar, çalışma izni olmaksızın Türkiye'de çalışamaz veya çalıştırılamaz.
– Geçici koruma sağlanan yabancılar, geçici koruma kayıt tarihinden altı ay sonra çalışma izni almak için Bakanlığa başvuruda bulunabilir. (6 aylık süre kayıtdışı çalışma açısından çok büyük risk oluşturmaktadır)
– Mevsimlik tarım veya hayvancılık işlerinde çalışacak geçici koruma sağlanan yabancılar, çalışma izni muafiyeti kapsamındadır. (Tarım ve hayvancılık sektörü için olumlu adım olarak algılabiliri ancak özellikle bu sektörlerde halihazırda çok zor şartlarda çalışan mevsimlik işçiler için olumsuz bir adım olmuştur. Yönetmelikte “il ve kota sınırı getirilebilir” denilmiş ancak maalesef bu durum ucu açık bırakılmış)
– Kanunlarda yalnızca Türk vatandaşları tarafından icrasına izin verilen iş ve meslekler için yapılan başvurular işleme alınmayacaktır. (Olumlu bir düzenleme ancak zamanla bu kişilere vatandaşlık hakkı verileceği düşünülürse sadece kısa vadeli bir önlem gibi görünmektedir.)
– Çalışma iznine başvurulan işyerinde çalışan geçici koruma sağlanan yabancı sayısı, işyerinde çalışan Türk vatandaşı sayısının yüzde onunu geçemez. Toplam çalışan sayısı ondan az olan işyerlerinde, en fazla bir geçici koruma sağlanan yabancının çalışmasına izin verilebilir. (Söz konusu kota uygulaması özellikle ülke vatandaşlarının istihdamını olumsuz yönde etkileyen duruma ilişkin ortaya konulan önemli bir adım olmuştur)
– Geçici koruma sağlanan yabancılara asgari ücretin altında ücret ödenemez. (5510 sayılı Kanun çerçevesinde değerlendirildiğinde aksi bir durum zaten söz konusu olamazdı)
– 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu uyarınca kamu yararına çalışan dernek statüsüne sahip dernekler ile 30/7/2003 tarihli ve 4962 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Kanun uyarınca vergi muafiyeti tanınan vakıflar, insani yardım hizmeti faaliyetlerinde geçici koruma sağlanan yabancıları çalıştırmak üzere Bakanlığa başvurabilir. (Burada dikkat edilmesi gereken husus çalıştırılacak kişilerin insani yardım hizmetinde olacağıdır. Ancak suiistimalleri önleme amacıyla bu kapsamda çalıştırılacak kişilere de kota konulması uygun olacaktı. Diğer dernek ve vakıflar ise Bakanlıktan uygun görüş alarak kişileri çalıştıracaklar.)
– Türkiye İş Kurumu tarafından aktif işgücü hizmetleri kapsamında düzenlenen kurs ve programlar kapsamında bir işyerinde mesleki eğitim ve işbaşı eğitimi görecekler ile bu kişilerin eğitim süresinin sonunda aynı işyerinde çalıştırılması için Bakanlığa başvuruda bulunulabilir. (Bu kapsamda çalıştırılacak kişilere Bakanlıkça istihdam farkı uygulanacağı belirtilmiş ancak detayların ne şekilde olacağı açıklanmamış. Burada da % 10 kotasının uygulanmasının açıkça belirtilmesi doğru olacaktı)