Emeklilikte yaşa takılma mağduriyeti (?)

0
144

Emeklilik, sosyal devlet içinde bireylerin kendilerini uzun vadede güvence altına alabileceği önemli argümanlardan biridir. Bunun için çalışma süreleri boyunca işçi ve işveren birlikte sosyal güvenlik ödemesi yaparak tasarruf sağlarlar. Ve kişi çalışmayacak duruma geldiğinde bu tasarruf birikimlerini hem maddi hem de manevi olarak “emeklilik sistemi” ile karşılar.

Ülkemizde emeklilik koşulları için üç şart söz konusudur. Bunlar; yaş, gün ve çalışma süresidir. Bu üç koşulun birlikte sağlanması ile kişiler emeklilik hakkını kazanmaktadır. Bu üç koşuldan -normal şartlarda- birinin eksik olması durumunda kişilerin emekli olması söz konusu değildir.

01.10.2008 tarihinden önce statü farklılıklarına göre değişen emeklilik şartları, yeni sosyal güvenlik reformu sonucunda çalışanlardan arasında eşitlenmiştir.

Emeklilikte yaşa takılanlar sorunu (?)

Son günlerde de gündemden düşmeyen konulardan bir tanesi emeklilikte yaşa takılanların mağduriyeti konusudur. Yani emeklilik için gerekli koşullardan hepsini tamamlamış ancak yaş şartını sağlayamadığı için, gerekli yaş koşulunun dolmasını bekleyenler…

Öncelikle bu durumun mağduriyet olarak adlandırılmasına karşıyım.

Neden?

Ülkemizde sosyal güvenlik sisteminin geçmiş yıllarda popülist politikalar neticesinde ne hallere geldiğini iyi biliyoruz. Bu sistemin iyi işlemesi için en önemli şart disiplindir. Keza bu sistemde mali disiplini sağlayamazsanız insanlara sunacağınız ne sağlık hizmeti kalır ne de insanlara ödeyecek bir aylık ödeme gücünüz.

Türkiye’de genç nüfus dikkate alındığında erken yaşta emeklilik neticesinde, ülkeye katma değeri olmaksızın yıllarca yurttaşlara verilen kamu hizmetlerinin çığ gibi büyümesi kamu mali disiplininin bozulmasına yol açmıştır.

Şöyle düşünün 20 yaşında çalışmaya başlayan ve aralıksız çalışan bir kişi ortalama 40 yaşında emeklilik için gerekli olan yıl ve gün şartını tamamlıyor ve bu kişi yaş için gerekli olan şartın dolmasını bekliyor. Şimdi siz 40 yaşındaki bir kişiyi “aman mağdur olmasın emekli yapalım” dediniz.

40 yaşında emekli olan bir kişi ülke şartlarında -70 yaşına kadar yaşadığında- yaklaşık 30 yıl hem aylık, hem de sağlık ödemesi alacaktır.

Sadece bu kişiyle mi sınırlı?

Değil tabii ki.

Bu kişinin sosyal güvencesi olmayan eş ve çocuklarına da aynen sağlık harcamaları yapılmaktadır. Hatta bu kişinin ölmesi durumunda eş ve çocuklarına yine aylık ve sağlık ödemeleri devam etmektedir. Yani sistemi tek bir kişinin emekliliği ve ona ödenecek aylık ve sağlık harcaması olarak düşünmek doğru değildir.

Bir kişinin emekliliği neticesinde aktif çalışanların ve devletin sırtına binen yük yıllar yılı kalkmayacaktır.

O zaman siyasi iradenin bu konuda düzenleme yapması büyük bir hata olur. Muhalefetin de ülke menfaatleri açısından sadece -siyasi kaygılar güderek- bu konuya yüklenmesi de ayrıca garabettir.

Şayet ülkemizi, geleceğimizi, çocuklarımızı düşünüyorsak emeklilikte yaşa takılanlar diye bir mağduriyetin olmadığını, mağduriyetin erken yaşta üretimden, çalışmaktan vaz geçme kaygısından ibaret olduğunu bilmemiz gerekmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız!
Lütfen isminizi buraya giriniz